2013 yılında “usûlsüz alıntı” sorunuyla ilgili üç kitap yayınladım. Bu kitapları yayınladıktan sonra benim kitaplarımdan usûlsüz alıntı yaptığını iddia ettiğim yazarlara karşı çeşitli davalar açtım; savcılıklara da şikayette bulundum. Usûlsüz alıntı yaptığını iddia ettiğim yazarlara hakaret ettiğim iddiasıyla bana karşı yapılan şikayetler ve açılan davalar da oldu. Gerek benim açtığım davalarda, gerekse bana karşı yapılan şikâyet ve açılan davalarda hâkimlerin, savcıların, avukatların önemli bir kısmının bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri konusunda en temel bilgilerden dahi mahrum olduklarını hayretle gördüm. Neredeyse her zaman hâkimlere, savcılara ve avukatlara “alıntı” nedir, “atıf” nedir, “mealen alıntı” nedir, “aynen alıntı” nedir gibi bilimsel yazma usûllerinin en basit, tabir caiz ise en ilkel kurallarını anlatmaya çalıştım. Türkiye’de ortalama bir hukukçu, “aynen alıntı” ile “mealen alıntı” arasındaki farkı bilmiyor. Uygulamadaki hukukçuların çoğunluğu aynen alıntının kaynağının gösterilmesinin yeterli olduğunu sanıyor. Onlar, aynen alıntıların tırnak içinde verilmesi ve üç satırdan uzun aynen alıntıların da girintili paragraf biçiminde dizilmesi gerektiği kuralından habersizler. Ülkemizde mealen alıntıların ise kaynağının gösterilmesine gerek olmadığını düşünen hukukçular var.
Aslında bunlar pek de şaşırtıcı değil. Çünkü ülkemizde hukuk fakültelerinde lisans eğitiminde bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri konusunda bir ders yok. Hukuk fakültesi öğrencileri, bilimsel yazma usûlleri konusunda minimum kurallardan habersiz olarak mezun oluyorlar. O nedenle hâkim ve savcılara “burada mealen alıntı var, atıf yapılması lazımdı” veya “burada aynen alıntı var, alıntının kaynağı gösterilmiş olsa bile alıntı tırnak içinde verilmeliydi” dendiğinde “mealen alıntı” veya “aynen alıntı” terimlerini ilk defa duymuş gibi insanın yüzüne boş boş bakmaları boşuna değildir.
* * *Bir kamu hukuku yüksek lisans programında ders veren bir meslektaşım anlattı: Derste öğrencinin kendisine sunduğu on sayfalık ödevin ortalama yarısı, dipnotlarıyla birlikte bir yazarın makalesinden, diğer yarısı da yine dipnotlarıyla birlikte diğer bir yazarın makalesinden alınmış. Öğrenci ödevin sonunda “Kaynaklar” kısmında aldığı iki makalenin tam künyesini vermiş.
Acaba öğrenci hakkında intihal nedeniyle disiplin soruşturması açılmalı mıydı? Acaba ortada “intihal” var mıydı?
Bence ortada bir “intihal” değil, “cehalet” vardı. Bu yüksek lisans öğrencisi çok büyük ihtimalle iyi niyetliydi. İntihal yapmak gibi bir niyeti yoktu. Zaten bir makaleden 4-5 sayfa uzunluğunda cümle cümle alıntı yaptıktan sonra da ödevinin sonunda yaptığı alıntının kaynağını da göstermişti. Hukuk fakültesi mezunu bu öğrencinin hatası, bir makaleden 4-5 sayfa uzunluğunda aynen alıntı yaparak bir ödev hazırlanamayacağını bilmemesiydi. Aslında bu öğrencinin durumu şaşırtıcı değildir. Ülkemizde hukuk fakültesi mezunlarının çok büyük bir kısmı, alıntı ve atıf usûllerini bilmiyor. Çünkü, istisnalar dışında, hukuk fakültelerinde bu konuda bir ders almıyorlar.
* * *Bir öğrenci, bir ödev, bir seminer veya bir tez hazırlarken, bir yazar bir kitap veya makale yazarken, bir avukat dava dilekçesi kaleme alırken, bir hâkim kararını yazarken konuyla ilgili kanun maddelerinden, mahkeme kararlarından ve bilimsel eserlerden yararlanır; onlardan alıntı yapar. Bu konuda “falanca kanunun filanca maddesi şöyle diyor”, “falanca mahkeme filanca kararında şuna hükmetmiştir”, “falanca yazarın filanca kitabında şu görüş savunulmuştur” der. İşte “alıntı ve atıf usûlleri” bir ödevde, bir makalede, bir tezde, bir dilekçede, bir mahkeme kararında, mevzuat, içtihat ve bilimsel eserlerden alıntı yaparken ve bu alıntının kaynağını gösterirken uyulması gereken kurallardır.
Batı ülkelerinde hukuk yazınında yerleşmiş alıntı ve atıf usûlleri vardır. Bu usûller bir nevi kanun gibidir. Örneğin ABD’de bu usûller, The Bluebook: A Uniform System of Citation (Claitors Pub Div, 21. Baskı, 2020, 368 s.) başlıklı bir kitapta derlenmiştir. Bu usûller hukuk öğrencilerine daha öğrenimlerinin başında öğretilir. İstisnasız bütün hukukçular bu usûllere –beğenseler de beğenmeseler de– uyarlar. Bu usûllere uyulmadan yazılmış bir öğrenci ödevi geçer not almaz; bu usûllere uyulmadan yazılmış bir makale, içerik olarak ne kadar önemli olursa olsun, dergilerde yayınlanmaz. Avukatlar da hazırladıkları dilekçelerde, keza hâkimler de yazdıkları kararlarda yine bu usûllere uyarlar.
Türkiye’de, hukuk eğitimi alanında, yüksek lisans ve doktora düzeyinde, bilimsel araştırma, yazma, alıntı ve atıf usûlleri dersleri varsa da, lisans düzeyinde benzer dersler yoktur. Oysa bu kuralların daha lisans eğitiminde, daha birinci sınıftan başlayarak öğrenilmesi gerekir. Çünkü bu kurallar, sadece yazarlar ve öğretim elemanları için değil, ödev hazırlayacak bir öğrenci, dava dilekçesi yazacak bir avukat veya mahkeme kararı kaleme alacak bir hâkim için de gereklidir. Dolayısıyla sadece yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin değil, bütün hukuk öğrencilerinin alıntı ve atıf usûllerini öğrenmeleri gerekir.
Bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri kuralları, bütün üniversite öğrencilerinin öğrenmesi gereken kurallardır. Bu kurallar, bilimin başlangıç kurallarıdır. Ülkemizde sosyal bilimler alanında, pek çok fakültede lisans düzeyinde bilimsel araştırma, yazma, alıntı ve atıf usûllerini öğretmeye yönelik dersler vardır ve bu tür derslerin olmasında yarar da vardır. Ne var ki hukuk fakültelerinde lisans düzeyinde bu tür dersler yoktur.
İstisnaen bazı vakıf üniversitelerinde hukuk fakültesi öğrencileri dâhil, üniversitedeki bütün öğrencilerin almak zorunda olduğu ortak dersler arasında “akademik yazma (academic writing)” gibi isimler taşıyan, bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûllerinin öğretildiği dersler bulunmaktadır. Bazı vakıf üniversitelerinde hukuk fakültesi öğrencileri de bu ortak dersleri alırlar. Ne var ki, bu derslerde, hukuk yazınına özgü alıntı ve atıf usûlleri değil, genellikle psikoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, ekonomi gibi sosyal bilimlerin diğer dallarında izlenen Publication Manual of the APA [1] kuralları öğretilir. Oysa APA kuralları, hukuk yazınına uygun kurallar değildir. Zaten ABD’de de, diğer Batı ülkelerinde de hukuk yazınında APA kuralları izlenmez. Hukuk yazını için her ülkenin kendine özgü kuralları vardır. Örneğin ABD’de The Bluebook, Birleşik Krallık’ta OSCOLA (Oxford University Standard for the Citation of Legal Authorities) kurallarına uyulur.
Türkiye’de hukuk öğrencilerine, daha birinci sınıfta, hukuk alanına özgü bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri kurallarını öğretmek amacıyla dersler konulmasında büyük yarar vardır.
Türkiye’de bu derslerde okutulabilecek nitelikte, ABD’deki The Bluebook benzeri bir ders kitabı 2023 yılına kadar yoktu.
Ben, bu boşluğu, 2023 yılının Nisan ayında yayınladığım 1664 sayfalık Alıntı ve Atıf Usûlleri (Bursa, Ekin, 2023) başlıklı kitapla doldurmaya çalıştım. Daha sonra, aynı kitabın lisans öğrencilerine yönelik Alıntı ve Atıf Usûllerine Giriş: Bir Ders Kitabı başlıklı 562 sayfalık bir özetini hazırladım. Bu kitaplarda, gerek doktrine, gerek mevzuata, gerekse içtihada atıf yapılırken uyulması gereken kuralları örnekleriyle birlikte açıkladım.
Eğer Türkiye’de hukuk fakültelerinde lisans düzeyinde bir bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri dersi konulursa, bu derste arzu eden öğrenciler, benim Alıntı ve Atıf Usûllerine Giriş: Bir Ders Kitabı (Bursa, Ekin, 2023, 562 s.) başlıklı kitabımdan yararlanabilirler [2].
2024 yılının Ocak ayında Alıntı ve Atıf Usûlleri kitabımın daha da kısaltılmış bir üçüncü versiyonunu TÜHAS: Türk Hukuk Atıf Sistemi (Bursa, Ekin, Ocak 2024) başlığı altında yayınladım. Kitap hakkında buradan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
TÜHAS: Türk Hukuk Atıf Sistemi başlıklı bu üçüncü kitabımda, önerilen kuralların gerekçeleri açıklanmamış, konuyla ilgili Türkiye’de mevcut durum incelenmemiş ve eleştirilmemiş, onun yerine sadece kurallar kaleme alınmış ve kuralların altında bu kuralların uygulanmasına örnekler verilmiştir.
TÜHAS’taki kurallar, sanki bir kanun koyucunun koyduğu kanundaki kurallar gibi kaleme alınmıştır. Edisyon bakımından bir kanundan tek farkı, konulan pek çok kuralın altında o kuralın uygulanmasına örnek verilmesidir.
TÜHAS’ta kurallar, aynen kanunlarda olduğu gibi madde madde sıralanmıştır. Ancak TÜHAS’ta, kuralların başında “madde” kelimesi değil, “kural” kelimesi kullanılmıştır. Yani TÜHAS’ta sıralama “Madde 1”, “Madde 2”, “Madde 3” şeklinde değil; “Kural 1”, “Kural 2”, “Kural 3” şeklinde yapılmıştır.
Diğer yandan, TÜHAS'ı tanıtmak için www.tuhas.com.tr adresinde bir internet sitesi açtım. Bu sitede TÜHAS tanıtılmış ve TÜHAS’ta önerilen kurallara hızlı bir bakışa imkan tanıyan önemli kuralları içeren alt sayfalar HTML formatında verilmiştir.
Öte yandan, TÜHAS: Türk Hukuk Atıf Sistemi kitabı tam metin ve açık erişim olarak Google Books'a konulmuştur. Kitabın tam metnine PDF formatında buradan ulaşabilirsiniz.
TÜHAS: Türk Hukuk Atıf Sistemi başlıklı kitabımın basılı versiyonunu incelemek isteyen hukuk fakültesi öğretim üyelerine, benden () e-posta yoluyla istemeleri durumunda kendilerine TÜHAS basılı kitaptan ücretsiz olarak bir nüsha göndermekten mutluluk duyarım.
Türkiye’de lisans eğitiminde alıntı ve atıf usûlleri konusunda ders kitabı ve keza alıntı ve atıf usulü kılavuzu eksikliğinin yukarıdaki kitaplarımla belli bir ölçüde de olsa giderildiğini düşünüyorum. Artık hukuk eğitiminde öğretim üyelerinin başvurabileceği ve öğrencilerin ders çalışabileceği alıntı ve atıf usûlü kitapları vardır.
İlk Yayın Tarihi: 14 Eylül 2023 (anayasa.gen.tr'de) Revizyon Tarihi: 24 Ocak 2023 (tuhas.com.tr'de)